Peroksit analizi, çeşitli endüstrilerde kullanılan yağlar, gıdalar, kimyasallar ve farmasötik ürünlerde peroksit seviyelerini ölçmek için yapılan bir kalite kontrol testidir. Peroksitler, oksidasyon sonucu oluşan bileşiklerdir ve ürün bozulmasını, lezzet kaybını ve zararlı yan ürünlerin oluşumunu gösteren önemli bir göstergedir.
Peroksitlerin Önemi ve Etkileri
🔹 Yağ ve Gıdalarda: Ransiditeye (bozulmaya) yol açarak tat, koku ve besin değerini düşürür.
🔹 Farmasötik Ürünlerde: Aktif bileşenlerin stabilitesini etkileyerek ilaçların etkinliğini azaltabilir.
🔹 Kozmetik Ürünlerde: Cilt tahrişine neden olabilir ve ürün raf ömrünü kısaltabilir.
🔹 Endüstriyel Yağ ve Kimyasallarda: Metal korozyonuna ve sistem arızalarına yol açabilir.
Peroksit Analiz Yöntemleri
1. Titrimetrik Yöntem (Standart Peroksit Sayısı Testi)
Numuneye potasyum iyodür eklenir, oluşan iyot nişasta indikatörü ile ölçülerek peroksit miktarı belirlenir.
Özellikle yağ ve gıda analizlerinde yaygın kullanılır.
2. Spektrofotometrik Yöntem
Numunedeki peroksit bileşikleri belirli dalga boylarında ışık absorpsiyonu ile ölçülür.
Daha hassas analiz gerektiren ilaç ve kozmetik sektörlerinde tercih edilir.
3. Elektrokimyasal Yöntemler
Peroksitlerin elektrotlar üzerindeki tepkimeleri ile doğrudan ölçüm yapılır.
Hızlı ve hassas sonuçlar sağladığı için sanayi ve laboratuvar ortamlarında yaygındır.
Peroksit Analizinin Önemi
Ürünlerin raf ömrünü uzatır.
Gıda ve yağlarda oksidasyonu tespit ederek kaliteyi korur.
Sağlık risklerini azaltır.
Endüstriyel yağlarda korozyon ve sistem arızalarını önler.
Farmasötik ve kozmetik ürünlerin etkinliğini ve güvenliğini artırır.
Peroksit analizi, gıda, kimya, ilaç, kozmetik ve endüstriyel yağ sektörlerinde kritik bir kalite kontrol yöntemidir. Yüksek peroksit seviyeleri ürün bozulmasına, sağlık sorunlarına ve endüstriyel hasarlara yol açabilir. Bu nedenle düzenli analizlerle oksidasyon seviyeleri izlenmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.
